SOMATOFORM BOZUKLUKLAR

  • Nörolojik veya genel bir fiziksel hastalıkla açıklanamayan bedensel belirtilerle giden bir grup ruhsal bozukluktur. Genelde bedensel yakınmalar nedeniyle sürekli olarak tıbbi bir yardım arayışı vardır.
  • Bu belirtilere psikolojik stres kaynakları eşlik etse de söz konusu belirtiler istenerek ortaya çıkartılmaz. Kendilerini bedensel belirtiler olarak gösteren bilinçdışı çatışmalardan kaynaklanırlar.
  • Birincil ve ikincil kazançların bu hastalıkların gelişmesine katkısı olur. Birincil kazançta hastalar, ruhsal çatışmaların ayrımında olmamak için bilinçdışı bir çabayla bedensel belirtiler ortaya çıkarırlar.
  • İkincil kazançta hastalar bedensel belirtilerinin getirilerinden yararlanırlar (Zorunluluklarından kurtulma, duygusal birtakım dayanaklar sağlama vb.).
  • Bedensel belirti ile giden ruhsal bozukluklardan en fazla bilineni Konversiyon Bozukluğu’dur. Bilinen bir nörolojik hastalıkla açıklanamayan bir ya da daha fazla nörolojik semptomun (bayılma, ellerin ya da ayakların tutmaması, görmeme, hissizlik vb.) bir arada olması ile karakterize bir bozukluktur. Herhangi bir yaşta başlayabilir, fakat ergenlerde ve genç erişkinlerde daha sıktır.
  • Somatizasyon Bozukluğu’nda fiziksel muayene ve laboratuvar incelemeleri sonucunda fiziksel bir neden ile açıklanamayan birçok bedensel yakınmanın bulunduğu bir bozukluktur. Çok sayıda sistemi ilgilendiren birçok bedensel yakınma vardır. Yakınmalar yineleyicidir ve sık sık değişim gösterirler. Belirtilerin başlangıç ve seyri, çeşitli psikolojik sorunlar ve yaşam olaylarıyla bağlantılıdır.
  • Hipokondriazis’te ise ağır bir hastalığı olduğunu düşünüp durma ve sağlıkla ilgili yüksek düzeyde kaygı mevcuttur. Bedensel belirti yoktur ya da varsa bile bu durum ile ilgili düşünüp durma aşırı düzeydedir ve durumla orantısızdır. Çoğul fiziksel belirtiler yıllar boyu sürebilir. Gereksiz tıbbi müdahaleler yapılabilir. Bu girişimlerin etkileri ve komplikasyonları da hastalığı karmaşıklaştırır. Yazılan ilaçlar kötüye kullanılabilir.
  • Bedensel belirti ile giden ruhsal bozukluklar parçalanmış ailelerin çocuklarında, uzun süreli anne-babadan ayrı kalanlarda, yüksek kaygı düzeyi olan çocuklarda ve ailelerde, ailede bedensel belirti ile giden bir bozukluğu olanlarda veya diğer psikiyatrik bozukluğu olanlarda daha sık görülür. Genellikle tetiği çeken travmatik bir olaydır ya da kayıp sonrasında ortaya çıkarlar.
  • Hastaların büyük çoğunluğunda başlangıç semptomları birkaç gün veya bir aydan kısa bir sürede ortadan kalkar. Yaklaşık %25’inde stresle karşılaşılınca ek ataklar geçirilir. Ani başlangıç, kolay tanımlanan stresör etken, hastalık öncesinde çocuğun uyum becerilerinin iyi olması, eşlik eden ruhsal ve genel bir tıbbi bozukluk olmaması iyi seyir göstergeleridir. Hipokondriazis genellikle uzun süreli bir hastalıktır.

 

Bedensel belirti ile giden ruhsal bozuklukların tanısı konurken yaşanan en büyük zorluk gerçek bir fiziksel hastalığı ekarte etmektir. Bu nedenle tüm olgularda genel bir medikal ve nörolojik inceleme gereklidir.

TEDAVİ

  • Bedensel belirti ile giden ruhsal bozukluklara yönelik bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Bazen eşlik eden ruhsal sorunlara yönelik ilaç tedavisi kullanılmaktadır.
  • Tedavi sürecinde özellikle son dönemde yaşanan stres etkenlerine dikkat edilmelidir.
  • Fiziksel değerlendirme kısa olmalıdır. Gereksiz müdahale, tetkik ve reçeteden kaçınılmalıdır.
  • Çocuk ve ergenlere bedensel belirtilerinin ciddi bir hastalığın sonucu olmadığıyla ilgili bilgi verilmelidir.
  • Rahatsızlığın bedensel bir hastalık dışında duygusal nedenlere bağlı olabileceğiyle ilgili içgörü kazandırılmalıdır.
  • Ebeveynlere belirtilerin çocuğun elinde olmadan bilinçdışı bir şekilde ortaya çıktığı detaylıca anlatılmalıdır.
  • Bireysel psikoterapi, grup terapisi, aile terapisi, küçük yaş gruplarında oyun terapisi ve eşlik eden ruhsal sorunlara yönelik terapi uygulanabilir.
  • Tüm terapilerde çocuğun kendi yaşamsal rutinlerine dönmesine yönelik acil bir planlamalar, keyif verici aktiviteler ile ilgili öneriler, yanlış inanışlar ve gerçekçi olmayan endişelerin çalışılması, duygu ifadesinin arttırılması, baş etme becerilerinin çalışılması ve hasta rolü davranışının söndürülmesine yönelik çalışmalar yapılmaktadır.

 

ETİKETLER:
  • DOÇ. DR. MUHAMMED AYAZ
  • 2 Şubat 2018
  • 7805 Okunma