Danışanlarımız genelde aşağıdakilere benzer şikayetler ile başvururlar:
“Bazen aşırı mutlu hissettiğim , yerimde duramadığım dönemler oluyor. Uyumaya bile ihtiyacım kalmıyor gibi… Sanki hayatta yapmak istediğim her şeyi o anlarda yapabilirmişim gibi geliyor, daha önce saçma diye vazgeçtiğim hayaller sanki birden ete kemiğe bürünüyor. Her şeyi başarabilecek kadar güçlü ve muhteşem hissediyorum kendimi… Ama bu dönem bitince çökkünlük başlıyor, sanki içi boşaltılmış bir kukla gibi oluyorum. Hiçbir şeyden zevk almayan, enerjisiz, mutsuz… Yataktan çıkasım bile gelmiyor.”
İki uçlu duygu durum bozukluğu olarak da bilinen bir ruhsal rahatsızlıktır. Bu rahatsızlığın bir ucu depresyon, diğer ucu ise mani veya hipomanidir. Hastalık, alevlenme ve yatışma dönemleri ile seyreder. Ancak bipolar bozukluk tanısı konulabilmesi için mutlaka depresyon dönemlerinin de bulunması gerekmez. En az bir mani döneminin veya bir hipomani ve bir depresyon döneminin yaşanmış olması durumunda bipolar bozukluk tanısı konulur.
Mani dönemindeki hasta; son derece neşeli ve enerjiktir. Yerinde duramaz, çok az uyuduğu halde sabahları dinç kalkar ve gün boyu yorulmak nedir bilmez. Güler, eğlenir, durmadan konuşur ve konudan konuya atlar. Ancak, düşünce ve davranışları eleştirildiğinde ani öfke patlamaları da yaşayabilir. Düşünceleri çok hızlıdır, adeta uçuşmaktadır, pek çok ayrıntıyı fark etmekle birlikte, dikkatini belirli bir konu üzerinde toplamakta belirgin sıkıntı yaşar. Öz güveni abartılı bir şekilde artmıştır, kendisinin çok önemli biri olduğuna inanır, istediği her şeyi gerçekleştirebileceği, her zorlukla baş edebileceği gibi hayatının gerçekleri ile örtüşmeyen düşünce ve inanışları vardır. Bu dönemde çılgınca alış veriş yapma, tüm mal varlığını elden çıkarma, fiziksel riski yüksek aktivitelere katılma, günü birlik cinsel ilişkiler yaşama vb. riskli davranışlar görülebilir. Hastanın işlevselliği ciddi ölçüde düşmüştür; sosyal ilişkileri bozulur, işine/okuluna devam edemez.
Hipomani dönemi, mani dönemine ilişkin belirtilerin şiddetinin daha az ve süresinin daha kısa olduğu bir dönemdir. Kişi kendini normalden çok daha enerjik, mutlu ve üretken hisseder; ancak günlük aktivitelerini genellikle yerine getirebilir. Öz güvenleri artmış olmakla birlikte, gerçeklik bağlantıları kopmamıştır. Aşırı riskli davranışlar pek gözlenmez, ancak yine de hipomani dönemindeki hastaların muhakeme yetenekleri etkilenerek sosyal ilişkilerini, iş/okul yaşantılarını olumsuz etkileyebilecek yanlış kararlar almaları olasıdır.
- FİLİZ AYKAN
- 2372 Okunma