Çocuğum televizyon izlemeli mi?

Yaşadığımız çağın değişmesiyle birlikte anne babalık tutumları da değişmek zorunda kalıyor. Çocuklar eskiden çok daha küçük çevrelerde, nispeten güven içinde büyüyorken; o zamanın ruhuna uyum sağlayan aileler çocukların sosyal ve duygusal ihtiyaçları konusunda fazla kafa yormuyor, daha çok fiziksel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir tutum sergiliyorlardı. Ancak şimdilerde, teknolojik gelişmelerin ve beraberinde getirdiği küreselleşmenin etkisiyle, çocuklar ister istemez daha geniş bir çevrede yetişiyor ve böylece anne babalara da daha fazla iş düşüyor. Çünkü bu kocaman havuz, içinde çocuğun gelişimi açısından avantajlar barındırdığı kadar dezavantajlar da barındırıyor.

Konuya teknolojik açıdan bakacak olursak, yaklaşık elli yıl önce hayatımıza giren ve evlerimizde başköşeye oturan televizyon hakkında konuşmadan olmaz diye düşünüyorum. Elbette ki bu karakutunun çocukların duygusal ve sosyal gelişimi üzerinde ciddi etkileri var. RTÜK tarafından yapılan araştırma sonuçlarının, Türkiye’de günde ortalama dört saat televizyon izlendiğini gösterdiğini düşünürsek, ailelerin bu konuda endişelenmesi hiç de şaşırtıcı değil. Bu bilgiyi veriyorum çünkü; öncelikle televizyonun yaşadığımız çağın bir parçası olduğunu kabul ederek işe başlamak istiyorum. Her ne kadar öyle olmamasını dilesek de, çocuklarımızı televizyon ve benzeri teknolojik aletlerden tamamen uzak tutmak malesef pek mümkün olmuyor. Ancak onu verimli biçimde kullanmasını ve zararlı etkilerinden korunmasını sağlamak mümkün.

Çocuklar, doğumlarından hatta hamilelik sürecinden itibaren çevreyi keşfetmeye hevesli varlıklardır. Onlar için gördükleri, duydukları, kokladıkları, tattıkları ve dokundukları her yeni şey heyecan vericidir. Çocuklar televizyon izledikleri sırada görsel ve işitsel birçok uyarana aynı anda maruz kalırlar, ekrana kilitlenmelerinin ve televizyondan bu kadar hoşlanmalarının sebebi budur. Sürekli değişen sesler ve görüntüler oldukça dikkatlerini çeker. Bu durum beyinlerinde birçok yerin aynı anda ve sürekli uyarılmasına sebep olur. Bu, çocuğun dikkatinin sürekli bölünmesine ve uzun vadede konsantrasyon güçlüğü çekmesine sebep olabilir. Oysa çocukların ihtiyacı olan şey dikkat ve konsantrosyonu bir yerde toplamak, düşünme ve karar verme süreçlerini deneyimlemek, uyarana tepki vermek ve neden-sonuç ilişkisi kurabilmektir. Bu sebeple çocukların televizyon izlemesi konusunda aileler şunlara özen göstermelidir:

-Çocuğun dünyayı keşfetmeye başladığı ve beyin gelişiminin çok hızlı gerçekleştiği 0-2 yaş döneminde çocuğunuza neredeyse hiç televizyon izletmeyin. Mümkün olduğunca gerçek deneyimler yaşamasını sağlayın.

-Sonraki yaşlarda izleme süresine mutlaka sınır koyun. Araştırmalar maksimum sürenin günde toplam 2 saat olması gerektiğini söylüyor.

-Televizyon izlemek, zamanı belli bir süreç olsun ve çok uzun sürmesin. Okuldan geldikten sonra on beş dakika, ödevlerin bitince yarım saat gibi. Yemeğe, uykuya, sohbete eşlik eden kronik bir hal almasın. Bu durum ileride yeme ve uyku bozukluklarına sebep olabilir.

-Çocuklar için gözlemleyerek öğrenme oldukça etkili bir yöntemdir. Çocuğun izlediği ve dinlediği programların içeriğinden mutlaka haberdar olun. Yaşına uygun olmayan (şiddet, cinsellik vb.) içeriklerden uzak kalmasını, eğitici ve öğretici olanları tercih etmesini sağlayın. Anlamlandıramadığı bir durum olduğunda basit ve yalın açıklamalar getirin.

-Televizyon izlerken mümkün olduğunca çocuğunuza eşlik etmeye çalışın. Mümkünse izlenecek şeye birlikte karar verin. Bu, zararlı içerikler konusunda kontrolünüzü arttırır. Ayrıca yapılan çalışmalar yalnız televizyon izleyen çocukların, ebeveyn eşliğinde izleyenlere göre okul başarısının daha düşük olduğunu gösteriyor.

-İzlediğiniz şey hakkında konuşun. Çocuğun duygu ve düşüncelerini ifade etmesini sağlayın, siz de görüşünüzü bildirin. Bu, televizyon ve çocuk arasında işleyen tek taraflı süreci karşılıklı iletişim haline getirecektir.

-Ve en önemlisi çocuğunuzun televizyon izlemeyi tercih ettiği zamanları ailece yapılacak aktivitelerle yer değiştirin. Emin olun ebeveynleri tarafından gelecek oyun teklifine hemen hemen hiçbir çocuk hayır diyemez. Ve bunun duygusal ve motor gelişimine katkısı paha biçilemez.

Tüm bunlar televizyonun zararlı etkilerinden korunmak için geliştirilmiş yöntemler. Ancak eklemekte fayda var ki, ebeveyn gözetiminde ve sınırları belli televizyon izlemenin çocuğun dil gelişimini desteklemek, hayal gücünü geliştirmek, genel bilgisini arttırmak, merak duygusunu canlı tutmak gibi yararlı yan etkileri de olabilir. Bunun için çocuğun içine doğduğu çağın bir ürünü olan televizyonu yok saymak, yasaklamak ya da kontrolsüzce kullanmasına ve zarar görmesine izin vermek yerine ebeveyn olarak üzerinize düşeni yaparak çocuğunuzu koruyabilirsiniz.

Psk.Öykü Kısacık

ETİKETLER:
  • ÖYKÜ KISACIK
  • 23 Haziran 2018
  • 2947 Okunma